3 Kasım 2012

Evim Sensin!



Efendim bu filmi kaç zamandır medyamız saolsun abartıp duruyodu, Fahriye Evcen'in söylediği türkü de tık rekorları kırınca ister istemez bende merak ediyodum ama malum film "A moment to remember" 'in uyarlaması(hatta tıpkısı da diyebiliriz)olduğu için izlemeyi pek düşünmüyodum.Benim filme gidiş amacım ise tamamen fragmanlardaki "Şantiye sahneleriydi" :)Acaba hangi şantiyede çektiler,iş ayakkabısı giymişler midir, baretleri ne renk  vs :) Neyse efendim bu düşüncelerle,biraz da türk filmi izleyim kafam dağılsın,Türk sinemasına destek olalım diyerek,dün akşam sularında izledim.Film izlemek için genelde en az kalabalık olan seansları seçerim,hafta içi Toryum Cinetech'de in cin top oynar, koca salonda tek başıma film izlediğim bile olmuştur.Amanııın bu sefer kalabalığı görünce şoke oldum resmen,vay arkadaş milletimiz ne kadar Özcan Deniz hayranıymış da haberim yokmuş yanii.Salon full doluydu bi de millet çoluğunu çoçuğunu kapmış da gelmiş :)Ha bir de meğersem ilk günüymüş :)


Burdan sonrası Spoiler içerebilir dikkat :)Film başladı ben resmen pişman oldum ilk başlarda, Allahıım o Fahriye ne hale gelmişti, sanki dersin ilkokul 1. sınıf çocuğu konuşuyo,kikirdiyo filan,kendince aşk oyunları yapmalar,işveler,Şantiye sahneleri de baya saçma,gerçekten uzak gelince,dedim noluyoruzz yaa bu nedir :) Özcan'cım desen bi havalar,bi artizlenmeler sanırsın Hollywood starı :) patronun kızı inşaat işçisine hemencecik aşık oluyomuş daaa, kendi şantiyelerimi düşündüm bi an,yok daha neler dedim,işçiler bırak kızını görmeyi,patronun yüzünü bi kere bile göremezler :)İlk yarıda "Ya sonra" filmi geldi aklıma o filme de biraz önyargıyla gitmiştim ama bu sefer Özcan'ın baya kolaya kaçtığı bariz açıktı, İlk filmi "Ya sonra" nispeten daha iyiydi bana göre:) (Gerçi Ya sonra filmine de sırf şantiye sahneleri için gitmiştim itiraf ediyorum :D )



İkinci yarıda  duygusallığın dibine vurarak, resmen seyirciye oynamış,yani klasik türk yeşilçam seyircisine:)
Ama o da ne, ilk yarıdaki,  çok saçma bu ne yaa diyerek,  filme gülen ben, ikinci yarıda hönkürdemeye başlamıştım :) Tamam hassas(!) dönemimdeyim,duygusala bağlamış olabilirim, ama bu kadar da olmaz ki niye ağlıyorum ben yaaa demeye başladım :) Hayır ağlıyorum bi yandan da  niye ağladığıma sinir oluyorum :) Şantiyelerde çalışa çalışa bu kadar mı arabeskleştim ben yaaa diyorum kendi kendime :)Neyse film bitti, ışıklar bi açıldı ki ne göreyiiim, bütün salon ( tabiisi bayanlar) elinde selpaklar,ağlamıyo hönkürüyo resmen :) Dedim Özcan abimiz  bunu yapmak istemiş sonuçta da başarmış yanii :) Sonuç olarak klasik türk filmlerini seviyosanız gidin izleyin,ama çokça bi sanatsal yön beklemeyin:) Daha iyi bi türk filmi izleyim diyorsanız "Uzun Hikaye" yi mutlaka izleyin derim :) sanırım onun için ayrıca bir post yapmam gerekecek :)



Fahriye kızımızın çıtı pıtı güzelliğine diyeceğimiz yok tabii, hatta bu filmde makyajsız çok daha güzeldi bence, üstüne sesi de fena değilmiş hani:) ama bu türküyü asıl Yasemin Yıldız'dan dinlemeniz lazım




3 yorum:

  1. nasıl gidersin bu filme diye kızmaya geldim arkadaş!!!
    ama seninki mesleki bir karşı konulmazlık olmuş :))

    Özcan deniz filmi kopyalamakla kalmamış fahriyenin güzelliğini kore masum güzellil sınırlarına taşımış bence.

    YanıtlaSil
  2. ay hayatta gıtmem bu fılme :)) konusuda klasık ama olsun ıstemedım..ohh sen gttııın bızı bılgılendırdın cok tesekkurlerrrrrrr

    YanıtlaSil
  3. dun aksam bızde uzun hıkayeyı ızledık bulut atlası mı yoksa uzun hıkayemı dıye muallakta kaldık ama son anda bulut atlası bıraz sacmaymıs anlaması zormus vs gıbı yorumlara uzun hıkayede karar kıldık ıkıncı yarısından sonra tamamen sızı ıcıne alan sıcacık bır turk fılmı ozcan denızın fılmıne gıtmeyıde aklıman bıle gecırmedım:)

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...