Üniversiteden mezun olmadan bir önceki sene İngiltere-Londra'ya dil eğitimi almak için "Au-Pair" olarak gitmiştim.(Bilmeyenler için Dip-not: Au Pair,kelime anlamı olarak annenin yardımcısı demek,au pair olarak farklı bir ülkeye gitmenin asıl amacı; bir ailenin yanında kalarak,o ülkenin dilinin ve kültürünün öğrenilmesi)
Şu anda vizyonda olan The Help (Duyguların Rengi ) filmini izlediğimde,her ne kadar ben "The help"olmaktan gayet memnun kaldıysam bile Au-pairlik hatıralarım canlandı :)
Film aslında, özellikle 60'lı yıllarda Amerika'da tavan yapan siyah-beyaz ırk ayrımını ele alıyor, konu filmde o kadar duygusal ele alınmış ve oyunculukları o kadar güzel ki gözyaşlarınızı tutamayabilirsiniz.
O yıllarda siyah-beyazlar arasındaki ırk ayrımı ne yazık ki, resmi olarak,yani yazılı kanunlar ile mevcutmuş.Filmde en çok etkilendiğim sahnelerden biri (spoiler içerebilir:) ) siyahi yardımcıların pis- hastalıklı gibi varsayılıp kullanacakları lavaboların ayrı olması idi:( Ki zamanında alttaki fotolardan da görüldüğü gibi daha da kötü uygulamalar malesef ki yaşanmış:( Asıl ilginç olan,hep düşünmeden edemem, bu şekilde ırkçılığı resmiyete döken Amerika'nın,şimdiki başkanı Obama'nın afroamerican olması !
Lavabolar siyahlar-beyazlar diye ayrılmış!
(Bu duruma ilk karşı çıkıp protesto eden Rosa Parks,tutuklanıp hapse girse de sonunda
davası sonuç vermiş)
Benim au-pairlik anılarımın canlanmasına gelecek olursak: Bende filmdeki gibi evin çocuklarına bakmak,onları beslemek,temizlemek,okula götürmek,çamaşırlarını yıkamak,odalarını toplamak vs. gibi tüm işlerden sorumluydum,ama evlerinde kaldığım aileler çok şükür ki,beni sadece bakıcı olarak görmeyip,ailenin üyesiymişim gibi davrandılar.
Londrada geçirdiğim süre boyunca iki aile ile yaşadım,ilk ailemdeki bebeğim alttaki melekti:)
Malesef ki 8 aylık bebek olduğu için epeyce zorlandım :( ailemde bu durumdan pek hoşnut olmayınca çocukların yaşları daha büyük olan başka bi aileye geçiş yaptım.
Bu ailede yaşları 13-8-6 olan üç çocuktan sorumluydum,ama kendi kardeşlerimden hiç bir farkları yoktu:)
Evin annesi kendimi evimde hissetmem için gereken ne varsa yaptı,kendi ülkemde eğitimli biri olduğumu ama gurbete sadece dil öğrenme amaçlı geldiğimi,bu sebeple bana hizmetçi gibi davranılamayacağını sürekli bu cümleleriyle dile getiriyodu.("You are well educated girl,I can't treat you like a maid, make yourself at home,do not hesitate sharing your feelings about us etc..") Eve misafir filan geldiğinde kesinlikle onların yanında kendimi yine kötü hissetmemem için, hiçbir iş yaptırmazdı,aksine misafirlerle sohbet edip dilimi geliştirmem için çabalardı..Tabii ki aile ne kadar iyi olursa olsun,yabancı bi ülkede,belki de kendi evinde hiç yapmayacağın işleri yapmak, ailenden-arkadaşlarından uzak olmak içindeki burukluğu hiç bi şekilde gideremiyo :( Bu sebeplerle,filmdeki bakıcı karakterlerinin hissiyatlarını kendi içimde yaşamış gibi hissettim, halen izlemediyseniz ısrarla tavsiye ediyorum.
Buna ve buna benzer filler izledim utandırıcı çarpıcı ve çok rezil durumlar..
YanıtlaSilIrkçılık büyük bir yara..Rabbim her türlüsünden muhafaza etsin..
Senin içinde güzel bir tecrübe olmuş canım..
Sevgiler.
Ne güzel ne değişik bir tecrübe olmuş, minik meleğine bayıldım bu arada :) Irkçılık, dini ayrımcılık, bölücülük, ne kadar kötü eylemler... :( filmi en kısa zamanda izlemek istiyorum bu arada :) sevgiler :)
YanıtlaSilteşekkür ederim:)
Silne güzel gitmişsin. ben de üniversitedeyken istemiştim aupairlik ama cesaret edememiştim, keşke etseymişim artık çok geç :))
YanıtlaSilcanım artık zaten türklere au pair lik yolunu kapadı ingiltere:(
Silşu ana gerçekten çok mutluyum.
YanıtlaSiliyi bir film adı öğrendim.
iyi bir insan tanıdım ve yaşadıkların biraz zor olsa da bence çok güzel.
tabi küçük bir çocuk bakmak eğlenceli ama yükümlülüğü büyük.hele bir de yabancı birinin çocugu ama sen ailen gibi olduklarını söyledin bu çok hoş :)
böyle ayrımcılıklar sevmiyor ,üzülüyor ve hoş karşılamıyorum
mutlu kal :)
http://habinos.blogspot.com/
güzel yorumun için teşekkür ederim:)
Silau pairli süper bi deneyim olmuş.... 8 aylık bebişe bayıldım ne güzel bişi öle ama bakımı eminim çook zordur ...
YanıtlaSilbuarada blogunu yeni keşfettim takipteyim :)
şantiyede de başarılar :)
ikibocekbircicek.blogspot
teşekkürler :)
SilFilmi bende çok beğenmiş ve blogumda da tavsiye etmişdim.
YanıtlaSilfilm gerçekten güzel canım ama oscarda hakettiğini bulamadı bence..
SilMasallah size....
YanıtlaSilteşekkür ederim :)
SilThe Help diyorum baskada bisey demiyorum:)gecenlerde ilkaycigimin tavsiyesiyle izledim bende:)etkisinde kaldim epey,ve yasanan irkciliga lanet ettim :(
YanıtlaSilsenin yasadigin tecrübede ilgincmis,dogrusu bende yasamakisterdim öyle biseyi..zorluklari olsada hayatta ayaklarinin üzerine basabilmen icin iyi bir deneyim:)
ewet bu filmi bende herkese tavsiye ediyorum canimm:))
teşekkür ederim canım,film gerçekten anlamlı..
Silmerhaba,
YanıtlaSilblogun ilgimi çekti ve seni hemen izlemeye aldım...
sevgiler...
banada beklerim...
Hoşgeldin teşekkür ederim :)
Silfilmi izlemedim ve şu an bir şekilde izlemek için sabırsızlanıyorum..
YanıtlaSilve ne güzel ki o anını şu an tebessümle anlatabiliyorsun..
-
teşekkür ederim,mutlaka izlemelisin ..
Silbu filmi ben de çok beğendim gerçekten.Bu acı olayların maalesef ki yaşanmış olması çok üzücü...
YanıtlaSilbenim en büyük korkum ve sorunum ailemin bu duruma nasıl ikna edebilirm siz nasıl edebildiniz?
YanıtlaSil