9 Ekim 2011

Pazar Güncesi :)

Biricik tatil günümde; hafta içinden kalma alışkanlık, bir de "aman gün boşa gitmesin diyerek" sabahın 7sinde yine ayaktaydım! Sabah, İngilizlerin deyimi ile yağmur kedi köpek gibi yağıyordu uzun süre de devam etti (it was raining cats and dogs) :) İstanbul'da pazar günü yağmur varsa genelde alışveriş merkezleri tıkma tıkış olur ya bizde geleneği bozmamış olduk :)  Toryum H&M  mağazasına internetden beğendiğim birkaç parçaya bakmak için girdim ama çoğunu bulamadım, yine her yer darmadağınıktı..Pazarın özeti fotolarda :)


Önce miisss gibi kahvaltı ettim hafta içi peynir ekmek yemeyi inanılmaz özlüyorum, tek kahvaltı yapabildiğim gün pazar... ne kadar sağlıksız :( bir gün poğaça öbür gün kuru simit, öbürsü gün açma...



   Öğle yemeği fast foodlardan ennn sevdiğim Popeyes nugget menü,sağlıksız menüyü ayran içerek kurtarıyorum :P


Bu triko elbiseyi çok beğendim her iki rengini de, ama deneyince üstümde hiç hoş durmadı :(
H&M Lacivert ve taba rengi triko elbise 40-45 lira gibi bişeydi.


H&M elbise 79 tl gibi bi rakamdı desenine bayıldım :)


H&M fırfırlı trençkot tam sonbaharlık,heyacandan fiyatına bakamadım:P



Yine H&M elbise renkleri süper :)


                                                        Sarı pileli elbise yine H&M


                                              Kravatlı elbise H&M 79 tl gibi bişey (fiyatları tam hatırlayamıyorum)

                                                     Puantiyeli penye elbise Mudo
  
Bu oxford tarzı ayakkabıları çok beğendim inanılmaz rahatt T-Box 'dan



  Bu da ben ne giydim fotosu :)Annem bu iki renkli elbiseme "beline havlu bağlamış gibi duruyosun dedi !"
(bu arada o kadar baktığım denediğim kıyafetlerden hiçbirini alamadım   "kararsızlıktan" eve gidip bi düşüneyim diyerek :)


Başbakan’ın Gözyaşları :(

Başbakan’ın annesini vefatını haberlerde ilk duyduğumda,olağan karşılasamda gözyaşlarına boğulduğu anları görünce içim ezildi ve bende dayanamadım :(


İşten eve geldiğimde annem de haberleri izlerken ağlıyordu, babam ise çoktan cenazeye katılmaya gitmişti (kendi annesini hatırladığı için o da ağlayarak..)

Annesinin cenazesinde,koskoca devleti yöneten,iyi veya kötü milyonları peşinde sürükleyen,cesur,dağ gibi adam, imam helallik istediği anda hüngür hüngür ağlıyordu..Bir kez daha görünce beynime çakılmış oldu ki , annenle ne yaşarsan yaşa, ona ne kadar kızarsan kız, ne kadar sözünü dinlemesen de, annen sana hep demode gelse de,ne kadar seni hiç bi zaman! anlamasa da…. Her daim Sığınacağın tek liman o..Biliyosun ki ne yaparsan , ama ne yaparsan yap , annen hep orada arkanda bir yerlerde olacak ve her zaman ‘haklı’ olarak..Bu yüzden ki kaç yaşında olursa olsun,kim olursa olsun Anne’nin ölümü herkesde derin izler bırakıyo sanırım.Kendini ,o kadar çok yapayalnız hissettiğin tüm anlara, bi anda pişman olmaya başlıyorsun ve asıl en büyük yalnızlık ve doldurulamaz boşluk hissi şimdi gerçekleşiyor..







P.s: Tenzile Erdoğan bir gün Kasımpaşa'daki komşularından birine gitti ve Hac’da elleriyle zemzem suyuyla yıkadığı kefen kumaşını getirdi.O şirin Karadeniz şivesiyle, "ha şuğu pağa biçiver" diyerek, beyaz kefenlik kumaşını verdi. Komşusu,Tenzile Teyze'nin kefenini onun için biçtiğini söylerken gözleri doluyordu…

''Anne, zannetme ki günler geçti de

Değişti evvelki hissim gitgide!

Bir hırçın çocuğum, değişmez huyum;

Seneler geçse de ben yine buyum!

Senden umuyorum teselli yine!

Bugün şefkatine, muhabbetine

Zanneder misin ki yok ihtiyacım?

Belki eskisinden daha muhtacım'' Orhan Seyfi Orhon

6 Ekim 2011

Ekose Gömleklere Nur Yağdı :)

Takip ettiğim bir çok blogger bu tarz bir yazı yayınladı aslında, ama bende geçen gün alışverişe çıkınca o kadar çok ekose gömlek gördüm ki bir post da ben yazayım dedim :) İlkokul çağlarımda yine ekoseler çok modaydı hatta sanki balıkçı gömleği deniliyodu, ama ben o zamanlar bu gömleklerden nefret ediyodum annem ise ısrarla giydirmeye çalışıyodu :) Yeni sezonda da birçok mağazada bu tarz gömleklere rastlamak mümkün, ama ben en çok tunik tarzı olarak kullanabileceğim mudo'nunkileri beğendim,özellikle şantiyede giymeye çok müsait !







                                   Ünlüler arasında da Plaid gömlek giymeyen kalmamış neredeyse!




                                        Şu celebritylerin ellerinde starbucks coffee pozlarına hastayım !



5 Ekim 2011

Eski Komidinleri Yenilemece :)

Annemin 30 yıllık  yatak odası takımından, bölüne bölüne en son komidinleri kalmıştı, ıvır zıvırlarını topladığı bide sanırım çeyizi olduğu için atmaya kıyamıyodu,,aklıma komidinleri yenileme fikri düşünce birden eskilere nur yağdı ve kendi  odamda kullanmak için el koydum :) birini başucumda ,diğer ikisini ise tuvalet masası olarak kullanmayı düşünüyorum.

O kadar eski ve yıpranmıştı ki krem rengine boyamak istediğim için baya zorladı :)
 
Bauhaus'dan aldığım Swing color kirli beyaz renk boya ile 3-4 kat boyadıktan sonra ancak rengi kapandı ve istediğim kıvama geldi.




Hayatı 320 GB'lık HDD'ye atamanın sonuçları :((

Uzun süredir yine bloğuma yazamamışım,sebebi 320 GB'lık harici taşınabilir hard diskimdeki tüm verileri kaybetmiş olmam :(( Her nasıl olduysa diski biçimlendir yazısına "Tamam" tuşuna basarak karşılık vermişim.. Yaklaşık 2 yıl önce samsung marka 320 gb portable disk almıştım o gün bugündür usbleri kullanmayı bıraktım, işyerindeki tüm bilgiler, okul zamanından kalma ders notlarım,tüm teknik-mesleki anlamdaki dokümanlarım,bütün şantiyelerimdeki göznuru autocad projelerim-ataşman projelerim, film arşivim,müzik arşivim,şantiyelerde öğrendiklerim,yurtdışı gezi notlarım ve en önemlisi tüm ama tüm  fotoğraflarım (en çok üzüldüklerim yurtdışı gezive mezuniyet fotoğraflarım)  hepsi ama hepsi diskimdeydi..Tüm aradıklarıma tek bi yerden hemde her zaman ulaşabilir olmak (sürekli çantamda taşırdım) mükemmel bişeydi,, ama tabiki en büyük hatam yedeklerini almamam (mış),,aslında sürekli aklımdaydı fotoları dvd'ye yazmak yada bi tane daha portable disk almak ama diske bu kadar çok şey yükleyince yedeğini bile almak inanılmaz vakit alıyor,,yapmış olsaydım şimdi keşke demek zorunda kalmazdım ..(keşke demek doğru olmasa da..) İnternetten araştırınca, bu tarz kayıplarda verileri kurtarmak için özel şirketler olduğunu gördüm ve hemen telefon açtım tabii ama taban fiyatları 200$ dan başlıyor! Bu şirketlere güvendiğim takdirde yani %100 verileri geri alabilceksem sanırım  bu rakamı gözden çıkarmam gerekecek,,çünkü inanılmaz huzursuz,pişman ve sağ elim yokmuş gibi hissediyorum.. Resmen hayatımı bir hariciye adamışım haberim yokmuş! Bilgisi ve yardımı dokunabileceklerin duacısı olucam ....
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...